İki Gözümün Çiçeği

Hayırlı Ramazanlar diyerek başlayayım söze. Sizde bu yazıyı okurken veya ardından Maher Zain Ramazan’ı dinleyebilirsiniz ben şuan öyle yapıyorum.

Şu olayla başlamak istiyorum. İbadetin gizlisi makbul tabi de az evvel canım yurdum bizi teravihe götürdü. Nasıl mutluyuz. Bi de duyuruyu duymamışız öğrenince koştuk hazırlandık yetişelim diye. Koşa koşa indik aşağı bi de ne duyalım 30 kişi sınır koymuşlar. Nasip ki biz hemen yazdırdık da sorun çıkmadı. Sonradan gelen kızlar haklı olarak birtakım serzenişlerde bulundular tabi. Bizde diyoruz hocam öyle şey olur mu saçmalık şu bu. Derken bu defa demesinler mi bugün gelenler bir sonrakine direkt isim yazdıramayacaklar öncelik gitmeyenlerin olacak. Orada olan oldu :D Hep bir ağızdan başladık konuşmaya. Neyse atladık servise isim yazdıran yazdırmayan. MaşaAllah sayımızda bayağı var yani. Sığmıyoruz servise. İnenler binenler kızlar ha gayret deyip birbirimize dur inme sığarız tesellileri vermeler, daha çok sevaba gireriz demeler derken bir şekilde birkaç kardeş indi bindi servisten.  İnenler bizimle Ulu Cami’ye değil de yurdumuzun yakınındaki camiye gitmeye karar verdiler ki artık çoğumuz yurdun son giriş saatini bir şekilde ayarlayarak bulunduğumuz mevkilerdeki camilere gitme kararı aldık. Bu sırada şoför abi bizi bekletiyor. Gelenler gidenler, hadi diye bağıranlar. 20 dakika var diye kornaya basanlar derken abi geldi. Bi gidiyoruz ama jet mübarek. Şükür kazasız belasız vardık ezan okunuyordu biz camiye gittiğimizde. –bu arada bu kız bi şeylere hep kıl payı yetişiyor bilmem farkında mısınız? Sanırım üzerimde geç kalma paratoneri mevcut.- Neyse Allah kabul etsin hepimizin ibadetini derken asıl konumuz iki gözümün çiçeği Ramazan.

Ramazan iyiki varsın demek istiyorum şuan J Maher Zain’in sesinin etkisiyle yüzümde güller açıyor. Ki içimde zaten Ramazan sevinci.  -Bi tek burukluğum var ailemden uzaktayım. Ah bu gurbetlik. Esasen dünya hayatı hepimize gurbet.-

Ramazan sahur ve oruç ayı iftar ayı değil. Ramazan bereket ayı israf değil. Muhakkak bildiğiniz ama benim yinede hatırlatmak istediğim birkaç bi şey yazıp gidicem söz.

İlk sahur, ilk oruç ve ilk iftar. Bu yılın ilki evet ama bu Ramazan son Ramazanımız olabilir. Ona göre geçirmek mühim bir iş. Bakara/153 diyor ki: …oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Belki bu sayede takvaya erersiniz.

Takva. Evet takvaya ermek için oruç tutmalıyız. Yani sadece aç olanların halinden anlamak için değil. Nedir takva? Sözlük anlamı günahtan kaçınma, sakınma.

Demek ki oruç bizim için günahtan kaçınma ayı. Bu ayda takva kazanırsak ve bunu diğer aylara da taşırsak yani takva bizde daim olursa hayatımız Allah’ın rızasını kazanmakla geçer. SubhanAllah. Asıl gayemize ulaşmış oluyoruz. Tabi bunları sadece oruçlu halimizde istemiyoruz. İftar vakti geldiğinde iftar yapıyoruz israf değil. Bu ay da aç kalmamız lazım ki nefsi açlıkla terbiye edebilelim. Allah dilimize az konuşma versin, gözümüze az uyku versin, tövbelerimizin samimi olacağı ve bu mübarek ayın bereketini daim taşıyabileceğimiz bir Ramazan nasip etsin. Dualaşalım..