Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum *

Hava alsam diye balkona çıkmak istiyorum. Dilimde karmakarışık dizeler; özleme, umuda, gitmeye dair. Sonra bir surenin ferahlığına sığınmak istiyorum. Az sonra mealin sayfalarını aralayıp okuyacağım ayeti kendime deva bellemeye niyet ederek balkona adımımı atıyorum. Bi koku var. Hala sobalar yanıyor mahallemizde.. Akşama doğru astığım çamaşırları görüyorum ilk olarak.Çamaşırları topluyorum hemen, içeri geçerken bir elimle açılan boynumu yazmanın bir ucuyla kapatıyorum. Bilinmez bi burukluk çöküyor içime. Balkona hava almak için çıkmışken, bi şeylerin yine benim planladığım şekilde olmaması canımı sıkıyor. Ama sorun değil diyerek tekrar hava almaya niyetleniyorum. Bu defa pencereden uzatıyorum kafamı. Mülteci mahallesi diyorum artık isminin başında yeni ibaresi bulunan mahallemize.  Gökyüzüne bakıyorum, içli bi nefes alarak. Halil abinin şöyle güzel bi şeyler olsa da, içten kuvvetli bir tekbir getirsek deyişi geliyor aklıma. Sonra eşi Ayşe ablanın teslimiyeti, sadakati.. Bi içli nef...

00:13

Bazı kelimelerin önemi kalmadı artık denildi. Bilmiyorsunuz bu kelimelerin içinde neler var. (Geçiniz burayı.) Annemin sevincinin tam da kalbinin ortasına oturduğu çok an var, ağlamaklı konuşması var, konuşurken gözlerini kaçırması var.Anlatmak istediği ama sesinden evvel çenesinin titremesiyle sustuğu çok şey var. Ya gerçekten annenin kaderi kızına ise?  Didem Madak, sevinince annesi gibi rengarenk reçeller diziyormuş kalbinin raflarına. Ben sevinince ellerimle kalbimi sıvazlayıp alışma diyorum. Vallahi diyorum, duymuyorsunuz. Geçiniz efendim, okuyup geçiniz. Elbet düzelir halimiz. Evelallah!

6.8.20

Mekansal olarak yer değiştirdim. Benimle gelen koca bir yükü ardımda bırakamadım ama.. Zamanında henüz beni tanımayan birine mektup yazarken 'sen aklıselim bir deli ben sadece deli' diye başlamıştım ve sonrasında bi süre devam eden mektuplarımız olmuştu. O beni tanımazdan evvel yaralarımız bir diye düşünmüştüm de yazmam kolay olmuştu. Üzerinden epey zaman geçti; her gelen gibi her şifa gibi son buldu, gitti. Neticesinde hepimizin farklı hayatları yok muydu ki? aklıselim bir deli de devam etti hayatına bende. Dualarda buluşuyoruz, biliyorum. -Sanırım bugün çok karamsar olacağım- Uzun vakit sonra sanki yine biri benimle aynı hüznü farklı sorularla, keşkelerle, sitemlerle yaşıyormuş gibi hissettim. Oysa zihinlerimiz ne farklı ama sanki bu iç yangınımız birebir aynı.. Henüz o beni tanımıyor, ben de onu tanımıyorum; biliyorum sadece. Bazen birine güvenmek için bilmek de yetebiliyormuş benim için.. Neyse ne diyordum, biliyorum ama tanımıyorum. Ona bulunduğum yerlerden sesleniyorum. ...