gün mü gece oldu?
‘Sanma ki bu talihsizlik nevi şahsına münhasır’ der Ali Lidar rica yazısında. Tekrarlıyorum “sanma ki bu talihsizlik nevi şahsına münhasır”, “sanma ki bu talihsizlik nevi şahsına…”, sanma ki bu talihsizlik nevi…” Gün gece oldu. Hangi günün gecesi bu bilmiyorum. Siz bu yazıyı ne zaman okursunuz onu da bilmiyorum. Ama siz bu yazıyı okurken ben sağ bileğime taktığım tesbihle az evvel ‘sabır’ çektim. –Biliyorum her şeye sabır istenmez- Karşımda Dinim İslam kitabı var. İşaretli yere kadar bitiremedim. Masanın üzerindeki bardaktan az biraz su içtim. Son olarak görmem gereken tüm halüsinasyonları gördüm ve korktum. Ne yapmam lazım gecenin bu saatinde? Sürekli bi türkünün sözü var aklımda. “zaten bende talih yok, seni benden alırlar.”Allah’ım çok boş bi insan mıyım? Neden Senin kelamından başka her şeyi ezbere tutuyorum aklımda? Böyle amaçsız, boş, mutsuz ve bu sebepten şükürsüz müyüm? Affet Ya Rabbi ama çok mutsuzum koca bi gök kadar.. Size de oluyordur böyle arada. Bende uz...